Kısa bir ara...
Blogcanlar siz bu satırları okurken, ben Bayi Toplantımız için Antalya'da olacağım.Memleketim olması sebebiyle hasretini çokça çektiğim bu şehirde, babaevim olmasına rağmen işim gereği otelde kalacağım.Sonrasında 2 günlük kısa bir kaçamakla onların da gönlünü yaparak dönmeyi planlıyorum.
Fırsat bulursam birşeyler paylaşmak isterim.Ama şimdilik kısa bir ara diyerek sizi konaklayacağımız
otelin resimleri ile başbaşa bırakıyorum.Kendinizin kıymetini bilin ve beni özleyin...
Buluşma Detayları Sizlerle ....
Blogcanlar,Buluşma detayları sizlerle...Yaka kartlarımız , masa üzerinde bulusmamıza ait görseller, çekiliş için hediyelerimizle, Sağlıklı Mutfak Hilal'ciğimin bize özel yaptığı kek ve Sevgili Gülsüm'ün truff'ları ile gerçekten organize bir ekiptik.Buluşma günü anısına kendi hazırladığım kitap ayraçlarını arkadaşlarla paylaştım.Buluşmamız sırasında en keyifli aktivite, tek tek kendimizi ve bloglarımızı tanıttığımız kısımdı.Bu sayede çok daha kolay ve çabuk kaynaştık. Nazar boncuğumuz, aramızdaki tek erkek blogger Mesut bey'in katılımı da bizi ayrı bir mutluluk verdi.
Buluşmaya bana özel aldıkları/hazırladıkları hediyeleri için tüm blog yazarı arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.Sizleri fotoğraflarımızla başbaşa bırakıyorum.
Yaşasın Artık Kışa Hazırız...
Bugün pazartesi olmasına rağmen haftaya inanılmaz mutlu başladım.Çok uzun süredir kafamı kurcalayan kışlıkların çıkarılması işi, nihayet bu cumartesi sonlandı.Gerçekten çok ama çok mutluyum, içim inanılmaz rahatladı.Nasıl olucak, ne olucak derdi bitti.Artık kıyafetlerimizle de kışa hazırız.Darısı tüm blogdaşlarımın başına... Tüm bu süreçte, kısa süre önce keşfettiğim SHOESZY isimli ütücümün yeri ayrı.Firma saolsun birgün gibi kısa bir sürede çok sayıda gömlek,ceket,takım elbise,pantalon ütülerimizi tamamlayıp, evimize teslim etti.Bana düşen bir dolabıma asmak oldu:)Üstelik adet fiyatı sadece 2 liraya. İstanbul anadolu yakasında birçok noktaya kuru temizleme, ütü, lostra,terzi vs. hizmeti verdiklerini biliyorum.Bu da size kıyağım olsun işte telefonları ; 0216 - 573 26 26. Ümit bey, firma sahibi. Adımı verin, yardımcı olur...Bu da firmanın web sitesi; hemenKışa Hazırlanırken Depolama Önerileri...
Eşyalarımı koyacak hiç yer yok diye düşünürken aslında eşyalarınızı saklayabileceğinizin çok fazla boş alana sahip olduğunuzu biliyor musunuz? Yapmanız gereken dikkatlice bakmak ve tekrar bakmaktır!Duvarlarınız ve köşeleriniz minik aparatlar ve köşe raf üniteleri ile birer saklama alanlarına dönüşebilir. Kapıların arkasına göz gezdirin, pencerelerin üstlerini inceleyin, masa altlarına bir bakın ve bir dolabı daha önce koymayı hiç düşünmediğiniz bir yere koymayı deneyin. Gözünüzün hizasına bakmak yerine aşağılara ve yukarılara bakın. Dikey düşünün. Kafanızın üzerinde dolaşan boş alan şahane bir depo yeri olabilir.Depolama dolaplarını kullanmak
Uzun ince bir dolap (240 santime 45 santim) size büyük ölçüde yer kazandırır ve size limitsiz bir depolama fırsatı sunar. Bu gibi dolapları hem kapaklı hem kapaksız kullanabilirsiniz. Kapaksız açık dolap bir mekânı daha büyük gösterir. Küçük apartman dairelerinde kanepenin iki kenarına yerleştirin ve duvarlarla uyumlu bir renge boyayın. Sonra önlerine küçük bir kahve sehpası yerleştirin. Bu dolapları duvara monte etmenize de gerek yok. Eskitilmiş gibi gösteren boyalarla hazırlanmış ağaçtan bir dolap şahane gözükebilir.
Eğer standart boyutlarda hazır alınmış dolaplar size de biraz sıkıcı geliyorsa size çok ilginç fikirlerimiz var: Hazır dolap aldıysanız onları ilginç bir hale getirmek için eski kapaklar kullanın. Dolaplar satın alın ve onları yükseklere asın. İhtiyacınıza uygun kapaksız dolaplar alın ve önlerine eskitilmiş kapılar takın. Çok güzel ve zevkli bir görünüş elde edersiniz. Var olan kapağı eskitme tekniği ile boyarsanız da aynı sonucu elde edersiniz.
Uzun hazır dolaplar daha çok oturma odalarında kullanılabilir.
Yaratıcı düşünün
Topladığınız eşyalardan dolayı artık evinizin duvarlarında yer mi kalmadı? Yerden tavana kadar çapraz ve köşegenlerden oluşmuş raflar adeta bir sihir görevi görebilir.
Yatak odanızdaki o çok sevdiğiniz ve çok eskidiğini düşündüğünüz şifonyeri boyayarak değiştirin ama onu bir daha yatak odanızda kullanmayın, onun yerine oturma odanızın odak noktası bir yerine yerleştirin. Bunun size vereceği avantaj şu olacak: hem çok sevdiğiniz bir objeden vazgeçmemiş olacaksınız, hem de dergi ve gazetelerinizi koyabileceğiniz yeni bir yeriniz olmuş olacak.
Bir profesyonel ile çalışın
Bazıları kusursuzluğun peşindedir ama artık her şey mümkün. Eğer çok büyük bir dolap istiyorsanız ve sizde yoksa hemen bir dolap üreticisini arıyorsunuz. Gelip ölçüleri alıp istediğiniz şeyi size hazırlıyorlar. Yatakların ve koltukların etrafına dolaplar yaptırabilirsiniz. Cam önünde oturmak için koltuklar hazırlatın.
Hızlı fikirler ve ipuçları:
• Dikey düşünün. Göz hizasında takılıp kalmayın.
• Gizli kalmış yerleri bulmak için köşelere odaklanın.
• Mutfak dolaplarının üstünün boş olduğunu ve daha çok dolap yeri olduğunu unutmayın.
• İki dolabı birbiriyle raflarla birleştirin.
• Pencerenin üzerine bir raf yaptırın ve en sevdiğiniz kitapları oraya dizin.
• Yazın şöminenizin içini dolap olarak kullanabilirsiniz.
• Kitapları masaların altına dizebilirsiniz.
• Bitpazarından eski sandıklar bulup fazlalıkları içine koyabilirsiniz.
Yağmurlu Günde İstanbul'da Neler Yapılabilir?
Malum meteroloji yine yağmur,fırtına haberlerini yayınlamaya başladı İstanbul için...Mevsimde kışa yaklaşırken sizin için İstanbul'da yağmurlu günlerde yapılabilecek alternatifleri en iyi 10 sitesinden derledim.İstanbul dışından beni takip eden arkadaslarıma biraz kıskandırmak gibi olacak ama söz siz illerinizi yazın bana sizin illerde de neler yapılabilir yayınlarım canlar...Trafiği,çilesi derken biz bu günlerin güzelliğini iş hayatında gözlemleyemiyoruz ama bir hafta sonu bazılarını uygulasak derim ben..Ne dersiniz?Takılarımla ilgili gümüş malzemelerimi de aldığım için benim favorim her zaman Kapalıçarşı...
İşte ilk 5 alternatif..
1.Üsküdar'dan binin vapura:
İstanbul’da vapurla başıboş bir gezinti için pek çok rota var. Şehrin kalabalığından kaçmak istiyorsanız en uygunu, Boğaz veya Adalar hattı elbette. Herkes bir yerlere koştururken ben keyfime bakayım diyorsanız Kadıköy-Karaköy veya Beşiktaş Karaköy hatlarını deneyebilirsiniz. Gezinti günbatımına denk gelirse, Topkapı Sarayı ardından batan güneşin seyrine doyum olmaz. Sıkı giyinip çıkacaksınız açık güverteye, bir de çay söyleyeceksiniz. Dileyen martılara simit atabilir. Vardığınız yer Adalar veya Anadolu Kavağı’ysa balık keyfi cabası.
2.Taksim-Tünel Gezintisi:
Sabahı öğlene bağlayan saatlerde başlayın yürümeye. Kitapçılara, müzik mağazalarına, vitrinlere baka baka ilerleyin.Pandora ve Robinson Crusoe kitapçılarını ziyaret edin. İnci’de soluklanıp mutlaka profiterol yiyin. Arada yoldan çıkın, ara sokakları koklayın. Yapı Kredi Sanat Merkezi’nde bir sergi varsa gezin. Odakule’den Meşrutiyet Caddesi’ne geçip Pera Müzesi’nde ne var ne yok bakın. Galata’ya doğru yürüyüşe devam edin. Galata Mevlevihanesi’ni, Galata Kulesi’ni ve Perşembe Pazarı’ndaki Arap Camii’ni ziyaret edin.
3.İstanbul Modern Ziyareti:
Fındıklı Salı Pazarı’ndaki İstanbul Modern, açıldığı günden bu yana şehrin cazibe merkezi...O tarihlerdeki sergiyi gezdikten sonra müzenin kafesine uğrayın. Tarihi Yarımada’dan Boğaziçi Köprüsü’ne kadar tüm manzara ayaklarınızın altında olacak. Yağmurlu havanın pusunda karşılaşacağınız görüntü, size eski zaman gezginlerinin anlattığı İstanbul’u hatırlatacak. Boğaz’dan geçen gemileri, vapurları, kuşları seyredin. Üstelik 8 Kasım’a kadar hemen yanındaki Antrepo 3 binasında İstanbul Uluslararası Bienali’ni gezebilirsiniz.
4.Kapalıçarşı:
Yağmurlu ve soğuk bir günde sığınılacak ilk yer. Hem sıcacık ve kuru, hem de renkli ve cazibeli. Sokaklarında kaybolun, bedestenlerini ve hanlarını keşfedin. Işıl ışıl, rengârenk, oyuncaklı yüzlerce ürün arasında dolaşırken zamanın nasıl geçtiğini unutabilirsiniz. Ünlü kapılarından birinden çıktığınızda yağmurun çoktan dinmiş olduğunu bile fark edebilirsiniz.Soluklanmak için Fes Cafe’yi ya da Şark Kahvesini tercih edebilirsiniz.
5.Taksim Meydanını Seyredin:
Taksim Meydanı, İstanbul’un sembolü, tüm şehrin en önemli buluşma noktası. Meydana karşı bir kafede oturup bir kadeh şarap ya da bir fincan kahve enfes olabilir.Sağda Atatürk Kültür Merkezi, solda maksem ve çiçekçiler, karşınızda Gezi Parkı ve önünde hiç bitmeyen bir insan trafiği...Banyo ve mutfakta sizin tarzınız ne?
Banyo ve mutfakta stilinizi belirlerken evinizde nasıl bir stil tercih ettiğinize dikkat edilmeli, evden tamamen kopuk bir stil seçilmemelidir.Daha öncekı banyo yazım için tık tık...Doğal
Doğal ürün renkleri, bejler, kahveler, yeşiller, açık ahşap tonları seçilerek doğal görünümlü bir dekorasyon sağlanabilir. Taş dokulu duvarlar doğal dekorasyona iyi bir örnektir. Doğal stilde dekorasyon evin diğer ünitelerine kolay uyum sağladığından sıkça tercih edilir.
Elegan/Şık
Abanoz, wenge gibi beyazla ve bejle kontrast oluşturan ahşap dolaplar krom armatürler, aksesuarlar ve parlak kaplamalarla tamamlanabilir. İstenirse mat nikel armatür ve aksesuarlar daha ağır bir görüntü sağlar. Siyah renk özellikle elegan bir dekorasyon için kullanılır. Parlak kuarz tezgahlar,altın mozaikler, metalik duvar kağıtları da şık dekor sağlar.Romantik/Klasik
Romantik bir dekoasyon klasik armatürler, varaklar, çiçekli duvar kağıtları, klasik bordürlü seramikler, ahşap kaplama dolaplar gibi ürünlerle oluşturulabilir. Pastel renkler romantik bir dekorasyonu tamamlar.
ModernKöşeli hatlar, krom kaplı armatür ve aksesuarlar, geometrik ya da çizgili desenli sade duvar kağıtları, derzsiz seramikler, detaysız kulplar, kulpsuz dolaplar modern dekorasyonda bize yardımcı olur. Modern dekorasyonda hem canlı renkler, kontrastlar, hem de pastel renkler kullanılabilir.
Haftanın Blogu Olmuşum!
Pazartesi günü mail adresime gelen bir maille haftaya süper :) başladım.Uzunca bir süredir takip ettiğim "evimizin herseyi " web sitesi yöneticisi Sevgili Aslı Gökdere blogumu, " Haftanın Blogu" olarak seçmeye layık görmüş, gurur duydum, mutlu oldum...Saolasın Aslı'cım...
Benim için güzel de bir yazı hazırlamış.Okumak için tık tık...
Evimizin Herşeyi, 1 Eylül 2006 tarihinde çalışma hayatına başlamış olup, İstanbul merkezli, %100 Türk internet girişimi imiş.Detaylar, ürünler için siteye tık tık...
Üstelik sitede ev albümü bölümü var ki, benim çok ilgimi çekti.Evinizin fotoğrafarını paylaşıp, üyelerden farklı dekorasyon önerileri alabiliyorsunuz.
Aslı' Gökdere'nin sözcükleri ile Evimizin Herşeyi;
"Evimizin herşeyi diye bir hayal kurdum bundan bir 3 sene kadar önce ve o hayali şimdi adım adım gerçekleştiriyorum. Bu adımlardan bir tanesi de Mecmua idi.Ne yapıyoruz burada derseniz; yaşam alanlarımızın ihtiyaçları, bakımı, dekorasyonu, tadilatı, tarzı, stili, modası, trendleri, icatları kısacası özenle ilgilendiğimiz evimiz için bildiklerimi ve merak ettiklerimizi paylaşıyoruz.
Evimiz, “Dünyadaki Merkezimiz”, bizi ne kadar yansıtıyor? Hepimiz yaşam alanlarımızı daha güzel hale getirmek adına bir şeyler yapıyoruz. Küçük, büyük hiç farketmez “EMEK” olunca konu, o kadar çok anlatacak şey buluyoruz ki… Biz de ekip olarak size evimiz konusunda emeklerimi, hayallerimi, zevklerimi buradan bir hevesle anlatıyor olacağız, sizleri de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız."Hadi hep beraber misafirleri olalım...
Burçlara Göre SAÇLAR!
Burçların kendine özgü renkleri olduğunu hepimiz biliyoruz.Bundan yola çıkan Ankara'da bir kuaför , burçlar ve saçlar ile ilgili şu yorumları yapmış...- Ateş burçlarından (Koç, Aslan ve Yay) olan kadınlara, çılgın saç renkleri yakışır. En uygun saç rengi ise platin sarısı. Kahverengi ve ateş kızılı da bu grubun kadınlarına hoşluk kazandırır. Ateş burcu kadınları makyajda en çok kahve tonlarını ve pembeyi tercih etmeli. Uzun ve dalgalı saçlar bu grubun kadınları için idealdir.
- Toprak burçlarından (Oğlak, Başak ve Boğa) kadınlar, saç ve makyaj için turuncu ve kahve tonlarını ön planda bulundurmalı. Kat kesim bu gruba oldukça yakışıyor.
- Mavi/siyah saçlar hava grubu burçlarından (Kova, Terazi ve İkizler) hanımları mükemmel bir görünüme kavuşturuyor. Kısa, sert saç kesimleri Kova, Terazi ve İkizler kadınlarını çok çekici kılıyor. Makyajda mavi-yeşil tonlara ağırlık vermeli.
- Su burçları (Balık, Akrep ve Yengeç) saç boyamada sarı renkleri tercih etmeli. Gölge ve balyaj çok yakışır bu grubun hanımlarına. Makyaj da ise metal renkler göz önünde bulundurulmalı."
Dostlarla keyifli bir pazar ve Karadeniz Kahvaltısı!
Bugün çok sevdiğimiz dostlarımızla Beylerbeyi'nde buluşup, keyifli bir güne başladık. Hayatımda ilk defa yapacağım "Karadeniz Kahvaltısı" için ilk hedefimiz Trabzon Kültür Derneği...
Mekan çok keyifli, yeşillikler içinde bir yer...Pazar olmasına ve kalabalık olmasına rağmen hiçbir şey üstünüze üstünüze gelmiyor. Girişte sırtında bebeğiyle Fadime ve elinde tesbihi ile Temel heykelleri karşılıyor sizi.Trabzonlu sevgili arkadaşım, bu kompozisyonun Karadeniz'de de aynen bu şekilde olduğunu doğruluyor. Hemen az ilerde, mimarlık tarihi dersinden hatırladığım o meşhur serander yöresel adı ile serenti...Gerçekten tasarımı ile onu izlemek bir keyif (Keşke günümüz karadenizli müteahhitleri estetik nedir öğrenseler bu serentiden!)
Kahvaltı menüsüne gelince; kızartılmış trabzon ekmeği, beyaz peynir, siyah zeytin, söğüş domates ve salatalık ile yöresel tatlar kuymak ve kaygana...
Kuymak ne derseniz, Rize'de adı "mıhlama" olan kuymak aslında özel bir trabzon peyniri, biraz un ve tereyağından yapılmış bir yemekmiş. Mıhlama da ise, kuymaktan farklı olarak trabzon peyniri yerine "minci" yani bir çeşit lor peyniri kullanılırmış.Kaygana ise bir çeşit krep, hatta otlu omlet...Hamsilisi de varmış ama biz ilk kez yediğimiz için hamsisiz alalım dedik:) Kayganayı da kuymağı da korkarak denesem de ikisini de çok sevdim.
Kahvaltıdan sonra çaylarımızın yanına gelen bol cevizli, büyük ev baklavası ve bol köpüklü Türk kahvemiz de oldukça güzeldi :)Mekan güzel, dostlar güzel, muhabbetimiz, sohbetimiz güzel.Daha ne olsun, çok sükür...Sizi çok seviyoruz sevgili çiftimiz (Onlar kendilerini bilir!)
Bir kez de karadeniz yemekleri için gitmeliyiz diye düşünüyorum derneğe.Bu sefer hesaplar bizden sevgili çift:)Trabzon Kültür Derneği'nin telefon ve adresi için tık tık...Bir kahvaltı da siz yapın derim.Benden söylemesi...Hepimize iyi haftalar!
Ninni söyleyen yastık!
Siz de benim gibi uykusuzluk problemi çekenlerdenseniz, Bu haber tam bizim için... İşte ninni söyleyen yastık...
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir yastıktan farklı görünmeyen Sound Asleep Pillow, aslında dünyada ilk kez kullanılan bir sistemi bünyesinde barındırıyor. İçerisinde dahili kulaklık bulunan bu özel yastık, kulaklıklarını takarak müzik dinlemek isteyenlere farklı bir opsiyon sunuyor.
Başlarını yastığa koyduktan sonra kablo karmaşasını da beraberinde getiren kulaklıkları kulağına takan kullanıcılar, bu yastık sayesinde kulaklık gereksiniminden de kurtulacak. MP3 çalar ve radyo gibi cihazlarla bağlantı kurabilen bu özel yastık, içerisinde dahili hoparlör bulunduruyor. Ancak sistem öylesine ince düşünülmüş ki, yastıktan çıkan sesi yastığa başını koyandan başka hiç kimse duyamıyor.
Özellikle uyku problemi olan kişilere tavsiye edilen bu özel yastık, yumuşak ses tonuyla da kullanıcıların çok daha rahat bir şekilde uykuya dalmalarına yardımcı oluyor. Ürün, herhangi bir cihaza bağlanmadığı taktirde ise herhangi bir ses çıkarmıyor ve kullanım dışı kalıyor.Ürünün özelliklerinden kısaca bahsedecek olursak;
- İçerisinde bulunan bir adet hoparlör
- MP3, iPod, CD/DVD Player’larla tam uyumluluk
- Kulaklıktan daha rahat olması
- Yastığın %50’si pamuk, %50’si ise polyesterden imal edilmiş olmasıİstanbul'da Akvaryum Keyfi! Tatil için iyi bir öneri olabilir...
Hayatımda ilk akvaryum'a Monaco'da annemlerle gitmiştim.Çok heyecanlanmış ve keyif almıştım.Monaco Oceanografi Müzesi için tık tık...
Sonrasında eşimle Barselona'da gittik bir başkasına. Eşim'le olması ayrı bir heyecan ve keyif olsa da Monaco'daki deniz canlısı çeşidini Barselona'da bulamamak biraz şaşırtmıştı beni...Barselona'da en sevdiğim kısım ise 80 metre uzunluğundaki su tüneli idi.Yürüyen platform ve su tüneli çok keyifli idi.
Tabi her ikisinin de çıkışlarındaki hediyelik eşya dükkanından normal fiyatının 3-4 katına, orayı anımsatan hediyeler almadan çıkamadık...
29 ekim tatili için keyifli bir öneri olabilir diye paylaşmak istedim sizlerle...
Şu günlerde ise, ofis'te arkadaşlardan duyduğum kadarı ile Forum İstanbul'da Bayrampaşa'da yeni bir akvaryum açılmış.Çoğu arkadaşım çocuklarıyla taşındı TurkuaZoo'ya, gitmek isteyen blogdaşlar olursa paylaşıyım dedim. Yaklaşık 8.000 metrekarelik bir alana kurulu akvaryum alanına sahip ve içinde 10 binin üzerinde deniz canlısının olduğu bir akvaryum! Diğer kısımlarla ilgili henüz gitmediğim için fazla yorum yapamıyorum ama detayını merak edenler sitesinden okuyabilir.
Çinli çapkın fena yakalandı!
Çin’de evli bir kadınla aşk yaşayan adam, kadının kocası evi basınca kendini pencerenin dışındaki klimanın tepesine attı.İngiliz The Sun gazetesinde yayımlanan habere göre, 25 yaşındaki Sun Meng ve sevgilisi yataktayken genç kadının kocası tarafından basıldı. Can havli ile kendini yataktan atan Sun, soğuktan donmak ve çevredekiler tarafından çırılçıplak görülmek pahasına pencerenin dışındaki klimanın tepesine çıktı.
Soğuktan titreyerek klimanın üzerinde bekleyen Sun, yine de kadının kocasına yakalanmaktan kurtulamadı.
Ne diyelim beter olsun:))
0 comments:
Post a Comment